FRANSA VE ERMENİ MESELESİ
< - Geri Dön Eklenen Yorumlar Yorum Ekle 

FRANSA VE ERMENİ MESELESİ
Doç. Dr. Durmuş Yılmaz

Fransa Ulusal Meclisi (L'Assemblée Nationale), 12 Ekim 2006 tarihli oturumunda, Türklerin 1915 yılında Ermenilere soykırım yaptığını ret ve inkâr edenlerin 1 yıl hapis ve 45 Bin Avro'ya kadar para cezası ile cezalandırılmasını öngören bir yasa teklifini 19 ret oyuna karşılık 106 Evet oyu ile kabul etti. Aynı parlamento 2001 yılında da "Soykırım Yasası" olarak adlandırılan bir yasa çıkarmış ve orada da 1915 yılında Türklerin Ermenilere soykırım uyguladığını kabul etmişti. Birinci yasa bir tanıma yasası oluyor ve her hangi bir müeyyide getirmiyordu. Bu ikinci yasa müeyyide koyuyor. Parlamentonun çalışma usul ve takvimine göre bundan sonra bu teklif Senato'ya ( Sénat) gelecek daha sonra da Cumhurbaşkanı Jacque Chirac'ın onayına sunulacaktır. Bu süreç 15 gündür. Yani önümüzdeki 15 gün içinde bu teklif yasalaşacak ve Fransa'da "Ermeni soykırımı olmamıştır" şeklinde düşüncelerini açıklayan herkes, ilim adamı ve tarihçiler de dahil, 1 yıl hapis ve 45 Bin Avro'ya kadar para cezası ile cezalandırılacaklardır. Siyasal mülâhazalarla yasa teklifinin gerek senatoda ve gerekse Cumhurbaşkanlığında bekletilmesi de mümkündür.
Özgürlükler ülkesi Fransa'nın içine düştüğü rezilliğe bakın.
Şimdi herkes öncelikle şunu merak ediyor: Ermeni meselesinde esasen asıl muhatap veya ilgili olanlar Türkiye Ermenileridir. Eğer bir şikayetleri varsa onların bunu dile getirmesi lazımdır.Türk vatandaşları oldukları için biz onlarla kendi meselemiz olarak bu konuyu konuşur bir sonuca bağlarız. Diğer bir husus, Ermenistan diye bir ülke var. Ermeni meselesinde ikinci derecede muhatab da o ülkedir. Onlar da Türkiye'nin sınır komşusudur. Aramızda bir şekilde yine anlaşırız. Zira, Ermenistan dünya ile ilişkilerinde Türkiye'ye muhakkak surette ihtiyaç duyan bir ülkedir. Sınırımız şimdilik kapalıdır. Kapalı olmasının esas sbebi de Ermenistan'ın bu soykırım meselesi yüzünden Türkiye'ye karşı düşanca tutum içinde olması ve Azerbaycan ile de savaş halinde olması yüzündendir. Fakat belki bir gün aramızdaki anlaşmazlık sona erer ve sınırlarımız açılır. Karşılıklı ticaret, turizm vb. faaliyetlerimiz gelişebilir. Türkiye, belki de arabuluculuk yaparak Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki anlaşmazlığın giderilmesine de katkı yapabilir. Karabağ sorunu da barışçı yollardan çözülür. Şu söylediklerimin gerçekleşmesi, başta Ermenistan olmak üzere Azerbaycan, Türkiye, Gürcistan ve diğer bölge ülkelerinin çıkarınadır. Bu kesinlikle böyledir. Hiç kimse aksini söyleyemez.
Peki, Fransa'ya ne oluyor da halk tabiriyle "Kraldan fazla kralcı" oluyor? Eğer, bu yasa ile Fransa'da yaşayan ve sayıları 400 Bin civarında ( oyları da 200 Bin) olan Ermenilerin gönlünü hoş etmek ve seçimlerde onların oylarını almak isteniyorsa, 200 Bin civarında bir oy için Fransa'nın bu riske girmesi akılcı bir tutum değildir. Ermenistan devletine arka çıkılmak isteniyorsa bunun için de bu kadar gayretkeşliğe gerek yoktur. Ermenistan'a her çeşit yardımı yapabilir. Öyleyse asıl amaç bunlardan farklı olmalıdır. Bizim düşüncemiz şudur: 1. Fransa'nın hesabı Türkiye iledir. Ermeni meselesi bahanedir.2. Fransa, Ermenilerin koruyucusu gibi görünerek Kafkasya'ya yerleşmek düşüncesindedir. Ortadoğu ve Kafkasya üzerinde ABD ile birlikte hegemonya kuran İngiltere karşısında zayıf almamak için bölgeyle bu kadar yakından ilgilenmektedir. 3. Birinci Dünya Savaşından sonra, 1918 yılında Çukurova'da Ermenilere devlet kurdurma sözü vermişken bunu başaramadı. Şimdi bir şekilde Ermeni davasının avukatlığını yaparak onlardan özür dilemektedir. 4. Türklerle Ermeniler arasındaki nefreti körükleyerek, bir gün anlaşarak işbirliği yapmalarını önlemek istemektedir. Yani Türklerle Ermenilerin düşmanca tutum içinde olmalarından menfaatlenmektedir.
O halde ne yapmak lazımdır? Uzun uzun yazmaya yerimiz yok. Biz de kısaca söyleyelim: İşimize bakmamız lazımdır. Hırant Dink başta olmak üzere çeşitli platformlarda Türkiye'yi suçlayan pek çok yazar Fransa'nın karaından ne kadar rahatsız oldular. Zira onlar Türkiye'nin kozlarını biliyorlar. 70 Bin kaçak Ermenistanlı Ermeninin Türkiye'de çalışmakta olduğunu herkes biliyor. Oturma izinleri yok. Bu bile önemli bir şey değil midir?
Fransa'ya karşı elimizde sayısız kozlarımız vardır. Dış İşleri Bakanlığının tecrübeli memurları bunları bilir. Lozan Antlaşmasının ve Montrö Boğazlar sözleşmesinin Türkiye'ye tanıdığı hak ve yükümlülükler vardır. Türkiye bölgenin kilit ülkesidir. Türkiye kendi gücünün farkında olsun yeter.

< - Geri Dön

ÖZ GEÇMİŞ
İLETİŞİM
ZİYARETÇİ DEFTERİ
DİĞER BAĞLANTILAR
ANASAYFA
Vefat ve Teşekkür
GERİ DÖN
Ziyaretçiler
Toplam :   1989496
Bugün :   15
Aktif :   15

Örnek Köy


Anasayfa | Makalelerim | Kitaplarım | Güncel | Anketler | Yazılarım | Tartışalım | İletişim | Ziyaretçi Defteri | Öz Geçmiş

Web Tasarım: www.linearyazilim.com